Samsun Belediye-İş Sendikası Başkanı Yiğit: “Biz Belediye Çalışanları Mağdur Edildik, Üvey Evlat Görüldük”
MEHMET REBİİ ÖZDEMİR
Belediye-İş Sendikası Samsun Şube Başkanı İlyas Yiğit, “2018 yılında kamu sektörü taşeron firmalarına ekipler verilirken belediyedeki taşeron işçiler belediyelerin şirketlerinde çalıştırıldı. “Taşerondan takıma geçen kamu çalışanı fiyat, ikramiye, ek ödeme ve sosyal haklarda kazanımlar elde ederken, belediye şirketi personeli olarak biz taban fiyatın biraz üzerinde fiyatlara mahkum edildik. Minimum fiyat” dedi.
Belediye-İş Sendikası Samsun Şube Başkanı İlyas Yiğit, Belediye-İş sendikası çalışanları, Türk-İş Samsun temsilcisi ve diğer sendikaların şube başkanları ile dün Samsun Cumhuriyet Meydanı’nda basın açıklaması yaptı. Yiğit, “25 yaşındaki ekip çalışanları asgari ücretle sefalete mahkûm edildi. Yüksek enflasyona, pahalı yaşama ve yaşam kurallarına ayak uyduramadık” dedi.
“Üvey Oğul Tedavisine Maruz Kalıyoruz”
İlyas Yiğit dedi ki:
“2018 yılında kamuda çalışan taşeron işçilere takım verilirken belediyedeki taşeron işçiler belediyelerin şirketlerinde çalıştırıldı. Yani belediyede çalışan taşeron işçilere takım verilmedi. Biz şirket olduk. Biz belediye çalışanları mağdur edildik, üvey evlat muamelesi gördük.Fiyat, ikramiye, ek ödeme ve sosyal haklarda kazanımlar elde ederken, biz belediye şirketi çalışanları asgari ücretin biraz üzerinde cezaya çarptırıldık. Tüm kamu çalışanları ek ödeme alırken, biz belediye şirketi çalışanları ek ödemeden mahrum bırakıldık Türkiye’de belediyelerde çalışan yaklaşık 1 milyon çalışan Şirket çalışanlarına koşulsuz ve koşulsuz kadro istiyoruz.Ek 52 gün ödeneğinden de yararlanmak istiyoruz. 14 Mayıs oy Cumhurbaşkanımız tarafından kamuda çalışan kadrolu işçiler için açıklanan Kamu Protokolü Çerçeve Sözleşmesi’nin koşullarını açıklarken; ‘Belediyeler, iştirakler ve Belediye Teşebbüsleri dahil’ söylemi bize umut verdi. Ancak daha sonra belediye çalışanlarının mevcut durumunun iyileştirilmesi yönünde bir girişimde bulunulmadığı için biz belediye çalışanlarının yine mağdur edildiğini gördük. Açıklanan bu zamlardan belediye çalışanlarına herhangi bir zam yapılmadı. Kamu çalışanı ve memurlara yüzde 100’e yakın zamlar açıklanırken biz belediye ekibi ve belediye şirket çalışanları taban fiyat veya fiyatın biraz üstüne mahkum olduk. 25 yıllık ekip çalışanları asgari fiyattan sefalet fiyatlarına mahkûm edildi. Yüksek enflasyona, yaşam maliyetine ve ortalama yaşam süresine ayak uyduramadık. Bunaldık ve aldığımız fiyatlar konut kirasına ve piyasa maliyetlerine ulaşmıyor. Ek iş yapmak zorundayız.
“İKİNCİ TUR SEÇİMİNE KADAR MAĞDURLARIMIZI SINIRLANDIRIYORUZ”
Sayın Başkan, yaptığınız açıklamada olduğu gibi biz ekip ve belediye şirket personeli olarak Kamu Protokolü Sözleşmesi’ndeki şartlardan belediye çalışanlarının faydalanmasını istiyoruz. Ek bir protokol yapılarak veya tarafınızca çıkarılacak bir genelge ile bu sözleşme hükümleri biz belediye çalışanları hakkında da uygulanabilir. Aradan zaman geçmedi, seçime 5 gün kaldı. Eğer istersen olur. Sefalet bedeli seviyesinde olan belediye çalışanlarının fiyatlarının, olduğu gibi Kamu Protokolü Çerçeve Sözleşmesi’nin bir yönetmelik ve genelge ile ek protokolü ile insanca yaşanacak fiyatlara yükseltilmesini bekliyoruz. belediye çalışanlarına yemek ücreti uygulaması ile. veya başta büyükşehir belediyesi olmak üzere tüm belediyelerin ve çalışanlarının fiyatlarına ek bir protokolle ek zam yapılarak, maaşlarının insan onuruna yakışır düzeye getirilmesi, bakkalın önünden geçebilmesi, manav ve kasap. Bunu seçimden önce istiyoruz. 28 Mayıs’ta yapılacak 2. cins seçime kadar bu mağduriyetin giderilmesini bekliyoruz. 28 Mayıs seçimlerinde yaklaşık 1 milyon belediye çalışanının oy kullanmasını temenni ediyoruz. 700 bin memur 2 milyon 500 bin memur insanca yaşamayı hak ediyor. 1 milyon belediye çalışanı insanca yaşamak için fiyat almayı hak etmiyor mu? Biz köle miyiz? Kamu Protokolü Çerçeve Sözleşmesi imza törenindeki açıklamanızda da belirttiğiniz gibi belediye çalışanlarının mağduriyetlerinin giderilmesini bekliyoruz. Bu başlangıç, son değil. Çabalar arkanızda çocuklar.”
